30. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında dün Türkiye Kısa Bağımsız Canlandırma Filmleri Seçkisi gösterildi. Gösterimin ardından Berat İlk‘in moderatörlüğünde kısa animasyon dalında Oscar’a aday olan Ayçe Kartal izleyicilerle söyleşi yaptı.
Türkiye Kısa Bağımsız Canlandırma Filmleri Seçkisi dün 30. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında gösterildi. Gösterimin ardından Berat İlk’in moderatörlüğünde Ayçe Kartal izleyicilerin sorularını yanıtladı.
“Animasyonun en büyük sektörü sinema sektörüdür”
“Kötü Kız” filmiyle kısa animasyon dalında Oscar’a aday olan Ayçe Kartal, animasyonun çocuklara yönelik olduğuna ya da sadece reklamlara özgüymüş gibi bir kanı olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin çok büyük bir yanlışı bu. Eğitim sektörü de bunu destekliyor. O tarafı var ancak animasyon sinemanın bir dalıdır. Sadece yapım tekniği farklıdır. Türkiye dışında tüm ülkelerde animasyon için en büyük sektör sinema sektörüdür, reklam sektörü değildir” dedi. Kartal, yirmi yıldır “Animasyon çocuklar için değildir” vurgusunu yaptıklarını ancak Türkiye’de bir şeyin değişmediğini söyledi.
“Geçimimi film festivallerinden sağlıyorum”
Berat İlk’in Ayçe Kartal’a “Reklam sektörüne iş yapmadan geçimini nasıl sağlıyorsun?” sorusu üzerine Kartal, “Üniversite okurken Tan Oral hocamız vardı. Bir gün dedi ki ‘dünyada festivalleri gezerek, bedava yaşayan insanlar var’. O adam şimdi ben oldum” dedi. Geçimini festivallerden kazandığı parayla sağladığını belirtti.
“Oscar adayı ‘Kötü Kız’ çoğu festivalde gösterilmedi”
Oscar’da kısa animasyon dalında aday olan “Kötü Kız” filminin Türkiye’de çoğu festivalde gösterilmediğini belirten Kartal, “Kötü Kız” filminin senaryosunun Türkiye’de yaşanan olaylardan ortaya çıktığını, tecavüze uğrayan küçük bir çocuğun psikolojisini anlamak için çok okuduğunu ve bu süreçte psikiyatristlerle de konuştuğunu söyledi.