Source Code Film Eleştirisi
‘Moon’ filmiyle bilim kurgu severleri başta olmak üzere izleyenlerin büyük kısmının beğenisini kazanan yönetmen Duncan Jones, 2011 yılında çektiği ikinci filmi ‘Source Code’ ile başarısının tesadüften ibaret olmadığını gösterdi.
Senaryosunu Ben Ripley’nin yazdığı filmde Dr. Rutledge isimli bir bilim adamı, bir hükümet programı kapsamında kuantum mekaniği içeren bir program yaratır. Kişinin kısa dönem hafızasının sekiz dakikalık bir deneyimini kapsadığı gerçeğine dayanan bu program, kullanıcıya hayatını kaybetmiş bir kişinin son sekiz dakikasına erişme imkanı vermektedir.
Henüz deneme aşamasında olan bu program, Chicago’daki bir banliyö treninde tüm yolcuların ölümüyle sonuçlanan bir bombalama olayının akabinde gündeme gelir. Bombalama olayını gerçekleştiren kişi ya da grubun daha büyük bir saldırı yapacağını söylemesinin ardından hükümet suçluyu bulmak için harekete geçer ve ‘Kaynak Kodu’ isimli bu programı başlatır. Program için Afganistan’da görev almış olan Yüzbaşı Colter Stevens seçilir. Trendeki yolculardan birinin bedenine gönderilen Stevens, patlamadan önceki sekiz dakika boyunca bombayı, ipuçlarını ve yolcuları gözlemleyerek faili bulmaya çalışacaktır.
Bilim kurgunun yanı sıra suç, gerilim, dram, romantik hatta yer yer komedi türlerinin geleneklerinden beslenen ‘Source Code’ izleyiciye çok katmanlı derinlikli bir hikaye sunuyor. Bıçaküstü atmosferi ve yer yer gerilim sahneleriyle, çekildiği dönem eleştirmenler tarafından Hitchock’un ‘North By Northwest’ ve ‘Strangers On A Train’ filmlerine benzetilen ‘Source Code’, bilimi kullanış şekliyle bir Philip K. Dick uyarlaması ya da Twilight Zone’dan bir bölümü, sürükleyici yapısı ve gizem dolu ola örgüsüyle de ‘The Fugitive’ filmini andırıyor. İzlerken aklıma yer yer Terry Gilliam imzalı ‘Twelve Monkeys’ filmini de getiren ‘Source Code’ tüm bu aşinalığa rağmen oldukça özgün bir öykü anlatıyor.
Gelelim oyunculuklara…
Colter Stevens rolünde izlediğimiz Jake Gyllenhaal, tüm rollerinde olduğu gibi inanılmaz bir adanmışlıkla ele aldığı karakteri yine empatik bir hale getirmeyi başarmış. Yaşadığı gerçeklik karmaşasını ve uyum sürecini başarılı bir şekilde aktarmak için yine kafa yoran oyuncu yine etkili bir yöntem bulmuş. Tren sekansı süresince karakterinin kafası karışmış halde olması için bir kulaklık takan Gyllenhaal, Duncan Jones’tan sahne süresince dikkat dağıtıcı sesler göndermesini istemiş. Yönetmen de bazen rastgele şarkılar gönderirken bazen de sadece sabit vızıltılar dinletmiş oyuncuya. Stevens’ı korkmuş, kafası karışmış, umarsızca cevaplar arayan bir karakterden kendine güvenen, yer yer flört eden ve milyonların hayatını kurtarmaya çalışan bir kahramana olabilecek en doğal şekilde dönüştürmeyi başarmıştır.
‘Source Code’da oyuncluğuyla öne çıkan tek isim Gyllenhaal değildir. Filmde trende yer bulunan Christina Warren karakterini canlandıran Michelle Monaghan, ‘Moon’ filminde Kevin Spacey’nin seslendirdiği GERTY gibi mekanik ancak şefkatli bir karakter olan Colleen Goodwin’e hayat veren Vera Farmiga ve duygusuz ve hırslı bilim adamı rolüyle Jeffrey Wright da rollerini hakkıyla yerine getirmiş.
BONUS: ‘Source Code’ | ‘Groundhog Day’ | ‘Edge Of Tomorrow’
Bugüne kadar zaman döngülerini konu alan pek çok film çekildi. ‘Cronocrimenes’, ‘Primer’, ‘Predestination’ gibi düşük bütçeli bilim kurgu yapımlarının yanı sıra, ‘Looper’, ‘Minority Report’ gibi Hollywood yapımları da bu zengin olgudan nasibini aldı. Bu filmlerden öne çıkan iki tanesini inceleyeceğim. Bunlar: ‘Groundhog Day’ ve ‘Edge Of Tomorrow’
‘Source Code’da patlama öncesine gönderilen Stevens, aynı sekiz dakikayı tekrar tekrar yaşamaktadır. Öncelikle yaşadığı deneyimin gerçekliğini sorgulayan genç adam, zaman ilerledikçe duruma adapte olur.
Aynı zaman döngüsünü tekrarlayan filmlerin başında şüphesiz 1993 tarihli Harold Ramis filmi ‘Groundhog Day’ gelir. Hava durumu sunucusu Phil Connors’ın, hayatının en berbat gününde sıkışıp kalmasını anlatan filmde bu döngünün nedeni ise ‘Source Code’da olduğu gibi bir hükümet programı değil esrarengiz kozmik güçlerdir. ‘Groundhog Day’de tekrar edilen süre de 8 dakika değil 24 saattir.
‘Source Code’a ‘Groundhog Day’den daha çok benzeyen film ise Tom Cruise’un başrolünde yer aldığı ‘Edge Of Tomorrow’dur. Uzaylı bir ırkın istilasının ardından cephede savaşmak zorunda kalan Bill Cage’in devamlı aynı günü yaşadığı filmde, bu tekrarın nedeni ise Cage’in ölmeden önce Alpha diye tanımlanan uzaylı ile kurduğu fiziksel temastır. Stevens ve Cage’in başta durumu algılayamama ve adaptasyon süreçleri benzer seyirde ilerlemektedir. İkisinde de bir mücadele mevcuttur. Ancak ‘Edge Of Tomorrow’ ağırlıklı olarak mizahi tonda ilerlerken, ‘Source Code’ bol bol gerilim ve dram sahneleri içermektedir. ‘Edge of Tomorrow’da karakterin döngüyü istediği zaman başa alabilme özgürlüğünden dolayı stres ve endişe, yerini sınırsız canı olan Mario oyunu oynarken alınabilecek türde bir zevke bırakmıştır.
Tom Cruise’un daha önce rol aldığı ‘Oblivion’ filminin de Duncan Jones’un ilk filmi ‘Moon’a benzetildiğini ekleyeyim.
Özetle ‘Source Code’ izlemesi son derece keyifli bir film olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmen Duncan Jones’un bir kez daha büyük bütçelere gerek duymadan bilim kurgu çekilebileceğini kanıtladığı film, gerek kurgusu gerekse gerçekçi atmosferiyle büyük bütçeli Hollywood yapımlarının arasından sıyrılmayı başarıyor. Jones’un 2016 yılında vizyona giren ‘Warcraft: The Beginning’ filminin ardından bağımsız film çalışmalarına yeniden başladığını da buradan duyurayım. Yönetmen ‘Moon’ filminin devamı niteliğinde olacak yeni filmi ‘Mute’ ile bağımsız sinema dünyasına geri dönüyor.
Filmden Anekdotlar:
- Projede yer alması kesinleşen ilk isim Jake Gyllenhaal’mış. Hatta yönetmen Duncan Jones’u yapımcılara öneren isim de Gyllenaal’ın kendisiymiş.
- Vera Farmiga, Colleen Goodwin rolü için anlaştığında hamileliğinin başlangıcıymış. Normal akışa göre projede yer alamayacağını öngören Farmiga, tüm sahnelerini 10 gün içinde tamamlamış.
- Filmin senaryosu, 2007 tarihinde ‘Blacklist’te ‘En beğenilen çekilmemiş senaryolar’ listesindeymiş.
- Colter Stevens rolü için ilk düşünülen isim Topher Grace imiş.
- Christina Warren rolü için de ilk olarak Lindsay Lohan’la anlaşılmış. Ancak Lohan’ın hukuki durumlarının film çekim süreciyle çakışması nedeniyle yapımcılar rolü Michelle Monahgan’ı seçmiş.
- Filmde de bir stand-up’çıyı canlandıran Russell Peters sahne için toplamda bir saatlik gösteri yapmak zorunda kalmış. Bunun nedeni ise Peters’ın gösteri içeriğinin 13 yaş sınırı olan film için uygun olmamasıymış.
- Source Code’un devam filminin çekileceği duyuruldu. Senaryosunu ilki filmi de kaleme alan Ben Ripley’nin yazacağı filmin yönetmeni ise Anna Foerster olacakmış.