30. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında dün Büyülü Fener Kızılay sinemasında “Yolu Festivalden Geçenler” seçkisi gösterildi. Gösterimin ardından senarist Ebru Ceylan, Natali Yeres ve yönetmen Hüseyin Karabey izleyicilerle söyleşi yaptı.
Otuzuncu yaşını kutlayan Ankara Uluslararası Film Festivali’nin bu yıl otuzuncu yaşına özel olarak hazırladığı “Yolu Festivalden Geçenler” seçkisi dün Büyülü Fener Kızılay sinemasında sinemaseverlerle buluştu. Seçkide yönetmenlerin Ankara Film Festivaline katıldıkları ilk kısa filmler, Natali Yeres’in Aynalar Suiti filmi, Hüseyin Karabey’in Dialog filmi, Ebru Ceylan’ın Kıyıda filmi, Mehmet Bahadır Er’in GoyGoy filmi gösterildi. Gösterimlerin ardından sinema eleştirmeni Şenay Aydemir moderatörlüğünde, senarist Ebru Ceylan, Natali Yeres ve yönetmen Hüseyin Karabey izleyicilerle söyleşi yaptı.
Hüseyin Karabey: “Hiçbir zaman umutsuz olmayın”
Çok heyecanlandığını dile getiren Hüseyin Karabey, “O kadar eski ki ben bu festivale film gönderdiğimi bile hatırlamıyorum. Festival ekibi bu sene beni aradığında yeniden anımsadım” dedi. Karabey, Ebru Ceylan’la aynı okulda bitirme projesi olarak çektikleri filmleri Ankara Uluslararası Film Festivaline gönderdiklerini belirtti. Gençlere hiçbir zaman umutsuz olmamalarını söyleyen Karabey, “Benim ilk çektiğim film işte buydu. Sinema deneyim işi. Varsa burada sinemacılar devam etsinler mutlaka” dedi. Sinemanın deneyim işi olduğunu vurgulayan Karabey, “Hata yapmaktan çekinmemek lazım. Biz de sanat eğitimi hata yapmamak üzerine. Oysaki tam tersine bol bol hata yapılmalı” dedi.
Ebru Ceylan: “Yönetmen olmak istiyordum”
Filmi çektikleri dönemde çok okuduklarını, felsefe tartışmaları yaptıklarını belirten Ebru Ceylan, “O dönemde Ankara Uluslararası Film Festivali gibi büyük bir festivalde filmlerimizin yarışması çok heyecan vericiydi” dedi. Öğrencilik yıllarında yönetmen olmak istediğini söyleyen Ceylan “Bu filmden sonra birkaç kısa film daha çektim. Bu film bazı festivallerde ödüller kazandı, yurtdışı festivallere gitti ama daha sonra çektiklerim gerçekten bir fiyaskoydu. Yönetmen olamayacağımı anladım. O yüzden senarist oldum” dedi.
İlk filminde iyi bir görüntü yönetmeniyle çalışmasının zorluk yarattığını dile getiren Ceylan, “Uğur İçbak çok iyi bir görüntü yönetmeni. O dönemde bir şekilde ona ulaşmışım. Yanımda profesyonel bir görüntü yönetmeni olunca ben sahne tam olmasa da ‘tamam oldu’ diyorum. İnsanları bekletmemek, onları yormamak için bazı olmayan yerlere de oldu diyerek filmi bitirdim. Ancak ilk filminizi çekerken çalışırken rahat çalışabileceğiniz kişilerle çalışın” dedi.
Natali Yeres: “İlk en iyi sanat yönetmeni ödülünü veren festival”
Natali Yeres en eskilerden biri olduğunu vurgulayarak, “O yıllarda Ankara Uluslararası Film Festivali çok önemliydi. Kurucuları çok önemliydi bizim için” dedi. Ankara Uluslararası Film Festivalinin bir önemli özelliğinin de ilk en iyi sanat yönetmeni ödülünü veren festival olduğunu belirtti.