“İntikam muazzam bir enerji ve tutku gerektiren bir duygu. İntikam peşinde koşan kişi, günlük hayatındaki her zevki bir kenara atmak zorunda. İntikam duygusu başka bir tür zevk getiriyor, ama sonunda bu zevk hiçbir işe yaramıyor. İntikam peşinde koşan kişi amacına ulaşıp intikamını alsa bile, bu uğurda kaybettiklerini geri getiremiyor. İşte intikam duygusunda böyle büyük bir paradoks var. İnsanın bütün enerjisini ve tutkusunu sonunda hiçbir yere ulaşmayan bir olaya odaklaması beni çok çekiyor.”
Park Chan-wook
Güney Kore Sineması dendiğinde akla gelen ilk isimlerden olan Park Chan-wook, sadece kendi ülkesinde değil; tüm dünyada geniş bir izleyici kitlesine sahip başarılı bir yönetmen, senarist ve yapımcı. Nitekim bu yıl da defalarca kez ödülle dönmüş olduğu Cannes Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ilan edilerek onurlandırıldı. “Decision to Leave” ile yılın en çok konuşulacak işlerinden birine imza atan usta yönetmenin kariyeri unutulmaz yapımlarla dolu.
1963 yılında Seul’de doğan yönetmen, Sogang Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almıştır. Gençliğinde sanat eleştirmeni olmayı düşleyen Park, Alfred Hitchcock’un 1958 yapımı Vertigo filminden çok etkilenmiş ve sonrasında filmler yapmaya karar vermiş. Bunun ilk adımı olarak okulunda Sogang Film Topluluğu’nu kurmuş ve çağdaş sinema yapıtları üzerine incelemeler yazmıştır. Mezuniyeti sonrasında da sinema dergileri için yazmaya devam etmiş, kariyerinin başlangıcında Yu Yeong-jin ve Kwak Jae-yong gibi usta yönetmenlerin yapımlarında yardımcı yönetmen olarak yer alma şansını elde etmiştir.
İlerleyen yıllarda kendi filmlerini çekmeye başlayan Park, ilk filmlerinde kayda değer bir gişe başarısı elde edememiştir. 2002-2005 yılları arasında vizyona giren Boksuneun Naui Geot (Sympathy for Mr. Vengeance), Oldeuboi (Oldboy) ve Chinjeolhan Geumjassi (Lady Vengeance) filmleri kariyerinin dönüm noktası olmakla beraber; yönetmenin tüm dünyada tanınmasını ve uluslararası film festivallerinden ödüllerle dönmesini sağlamıştır. Bu üç film günümüzde “İntikam Üçlemesi” olarak tanınmakla beraber, yönetmenin ilk filmi çekerken herhangi bir seri oluşturma amacı içerisinde olmadığı bilinmektedir.
Seride herhangi bir konu bütünlüğü bulunmaz; ancak işlenen temalar bakımından ortak noktalar yakalanabilir: Bu ortak temalardan en çok öne çıkanı, üçlemeye de ismini veren intikamdır. Yönetmenin filmlerini sektördeki diğer intikam filmlerinden ayıran önemli özellikler; konuyu çok katmanlı hikayeler halinde işlemesi, geriye dönük sekanslar yardımıyla gerekçelendirmesi ve intikam alındıktan sonra düşülen boşluk hissini karakterleri üzerinden başarıyla yansıtmasıdır. Ülkesinin karanlık yüzünü sergilerken son derece gerçekçi ve sert davranan Park; çocuk kaçırma, organ mafyaları, işçi sınıfının ağır çalışma ve yaşam koşulları, adalet sisteminin sadece güçlüyü koruması gibi can sıkıcı temaları bu ünlü serisinde baskın şekilde kullanmıştır.
Kendi adaletini sağlamak için çabalayan ve bu uğurda her şeyden vazgeçen kahramanlarımız, yeri geldiğinde şiddet kullanmaktan çekinmez. Sanat yönetimiyle de öne çıkan seride, yönetmen özgün renk ve ışık kullanımıyla eşsiz sinematografik kompozisyonlar yaratmış ve müzik seçimleriyle anlatımın etkileyiciliğini arttırmıştır.
Boksuneun Naui Geot (Sympathy for Mr. Vengeance, 2002)
Serinin ilk filmi olma özelliği taşıyan Sympathy for Mr. Vengeance, birden fazla intikam hikayesini aynı potada eriten ve sıra dışı senaryosu ile izleyiciyi son sahnesine kadar şaşırtmaya devam eden etkileyici bir yapım. Filmi kısaca özetlemek istersek: Sağır ve dilsiz Ryu, böbrek yetmezliğinden mustarip ablasını kurtarmak için son çare olarak organ mafyası ile anlaşır. Ancak mafyadan büyük bir kazık yiyerek hem böbreğini hem de elindeki parayı kaptırır. Zalim patronun da işten çıkarması ile çok zor bir duruma düşen Ryu, kız arkadaşının çılgın fikrine kapılır ve zengin bir ailenin çocuğunu kaçırıp fidye isteyerek zararını karşılamaya karar verir.
Kız arkadaşına göre iki tür çocuk kaçırıcısı vardır: iyi ve kötü niyetli olanlar. Onlar iyi kaçıranlardan olacak, süreç boyunca aile ile iş birliği kuracak ve sonrasında ailenin birbirine daha da kenetlenmesine vesile olacaklardır. Ancak işler planladıkları gibi gitmez ve ikili kendilerini büyük bir çıkmazın ortasında bulur. Çok katmanlı hikayesi ve zincirleme intikam planlarıyla öne çıkan filmde kurban ve suçlu rolleri değiştikçe kimin iyi, kimin kötü olduğunun bir önemi kalmıyor. Bu intikam döngüsünü tarafsız bir anlatımla sunan yönetmen ise kahramanlarının kendi adaletini sağlaması için her yolu mübah görüyor ve sonuç olarak bolca kan dökülüyor. Film ülkesinde katıldığı farklı film festivallerinden ödüllerle dönmüştür.
Oldeuboi (Oldboy, 2003)
Serinin ikinci ve en ünlü filmi Oldboy, vizyona girdiği günden itibaren dünyada fırtınalar estirmiş ve yönetmenine uluslararası şöhret kazandırmıştır. Orijinalinde manga uyarlaması olan yapım, usta yönetmenin elinde sinema tarihine damga vuracak bir sanat eserine dönüşmüştür. Ülkesinde getirmiş olduğu gişe başarısının yanı sıra, ülkesi dışındaki TV gösterimlerinde dahi reyting rekorları kırmış ve öne çıkan sinema dergilerinin en iyileri derlediği listelerde üst sıralarda yerini almıştır. Prestijli film festivallerinden onlarca ödül ve adaylık ile dönen yapım, Grand Prix ile döndüğü Cannes Film Festivali’nde jüri başkanı Quentin Tarantino’nun büyük desteğini almış ve yönetmenin gelecekteki yapımları için ilham kaynağı olmuştur.
Seyircisini gözünü ayırmadan izleyeceği dövüş sahneleriyle bezeli plan sekansları ve ince işçiliklerle mükemmelleştirilmiş sinematografisiyle yakalayan usta yönetmen; filmin ilk sahnesinden son sahnesine kadar tempoyu bir an bile olsun düşürmemiştir. İntikam döngüsünün tekrardan hayat bulduğu filmde, yönetmen belirli kompozisyonları ve simgesel tasvirleri film boyunca kullanarak hikâyeyi derinleştirmiş, anlatımı zenginleştirmiş ve cevap arayan seyirciye farklı kapılar açmıştır. Karakterlerin intikam motivasyonları gerekçelendirilirken geçmişe dönük sekanslar kullanan yönetmen, ilk filmden de aşina olacağımız tarafsız duruşu ile iyi-kötü, suçlu-kurban ve haklı-haksız algılarımızı altüst etmeye devam etmiştir.
Film Oh Dae-su’nun yağmurlu bir gecede kaçırılmasını, tam 15 yıl sürecek alıkonulmasını ve sonrasında yaşananları konu alır. Birbirini tekrar eden ızdırap verici günler geçiren baş kahramanımız, türlü kötü muameleye maruz kalır ve intikam yeminleri eder. Bir gün yine hiçbir açıklama yapmadan serbest bırakılır, bir lokantada tanıştığı Mi-do’nun da yardımıyla kendisine bunu yaşatanlara büyük bir bedel ödetmek için hazırlanır. Karşılaşacağı gerçekler, hayal edebileceğinin de ötesinde olacaktır.
Chinjeolhan Geumjassi (Lady Vengeance, 2005)
Serinin son filmi Lady Vengeance, önceki iki filmden farklı olarak kadın baş kahramanın intikam planı çevresinde şekilleniyor. Oldboy’dan aşina olacağımız uzun süreli mahkûmiyet ve Sympathy for Mr. Vengeance’da işlenen çocuk kaçırma temaları bu filmde de mevcut. Adalet sistemini ve medyayı ağır şekilde eleştiren filmde, önceki filmlere kıyasla daha detaylı işlenmiş bir intikam planı görüyoruz; intikam bu filmde kişiselleştirilmiyor, aksine toplumun alakasız kesimlerinden insanları birleştirebilecek bir süper güç haline geliyor. Yönetmen bu filminde intikam planı tamamlandıktan sonra hissedilen amaçsızlığa ve rahatsızlığa da yer veriyor; sonuçta kötülüğe kötülükle cevap vermek ne geçmişte yaşananları düzeltecek ne de kişiye kendini daha iyi hissettirecektir.
Baş karakterinin masumiyetini sorgularken melek-cadı karşıtlığını kullanan yönetmen, diğer filmlerinden farklı olarak din temasını da filmin ilk yarısında baskın olarak kullanmıştır. Sanat yönetmenliğinin zirvesinde olan yapımın özellikle “Fade to Black and White” versiyonu, sinemaseverler için daha da doyurucu bir sinematografi sunmaktadır; bu versiyonda renkli başlayan film ilerledikçe renkler solmaya başlar ve kapanış siyah beyaz yapılır.
Filmin konusundan kısaca bahsetmek istersek: Ana karakterimiz Lee Geum-ja, üstlenmek zorunda kaldığı bir cinayetten ötürü hapse atılır; 13 yıllık mahkumiyeti süresince özgür kalacağı günü ve sonrasında yapacaklarını enine boyuna planlar. Onu küçük kızından koparan, “kötü niyetli çocuk kaçırıcısı” Mr Baek’ten intikamını almak için arkadaşlarının da desteğini alarak harekete geçer. Ancak yüzleşme sonrası öğrenecekleri intikam planlarını kökten değiştirecektir. Film ülkesinde düzenlenen prestijli film festivallerinden ödüllerle dönmüştür.