Unorthodox, yakın zamanlarda Netflix’in yayınladığı 4 bölümlük mini bir dizidir. Yazar Deborah Feldman’ın otobiyografik kitabından uyarlanmış olan gerçek bir hayat hikayesidir. Dizinin içeriğine bakacak olursak Yahudi olan ve New York’ta yaşayan Esty adındaki bir kadının yaşadığı,inanç ve kültür baskısını görüyoruz. Peki nedir bu baskılar? Esty bu dünyanın içinde neyin savaşını veriyordur?
Öncelikle dizinin içeriğini oluşturan ultra Ortodoks dinden bahsedelim. Diğer bir adıyla Hasidik Yahudilik(Hasidizm). Bu dini inanç, köklerini halktan alan bir dini harekettir. Hasidik Yahudilerini diğer Yahudi gruplarından ayıran şeyler giyimleri, adetleri ve dini hayatlarını her alana yayıyor oluşlarıdır. Kendilerinden başkasını ‘gerçek Yahudi’ olarak kabul etmeyen Hasidik Yahudiler, Allah tarafından İsrail topraklarının kendilerine yasaklandığı ayetine uyarak, ancak bu ülke dışındaki toprakları kendilerine yurt edinmişler ve İsrail/Kudüs’te yaşamayı sürdüren Yahudileri de günah işlemekle eleştirmişlerdir. Hasidikler tarih boyunca bazı karanlık güçler tarafından katliama maruz kalmışlar ve bir Yahudi Devletinin kurulması için korkutularak bir araya toplanmaya zorlanmışlardır. Bütün bunların dışında bu toplumdaki kadınlara karşı uygulanan çok ağır kurallar ve baskılar vardır. Dizinin de ilk bölümünden itibaren bunu görmeye başlıyoruz.
Şimdi dizimizin detaylarına geçiş yapabiliriz. Ana karakterimiz olan Esty’nin yaşadığı Williamsburg dan bahsedelim. New York’un en ilginç bölgelerinden biridir. Modern hayatın kültürel anlamda zirveyi gördüğü bu muhit, modern yaşama dair birçok şeyi reddeden, teknolojiden giyim kuşama, toplumsal normlardan, yiyeceklere dek her şeyin dini kurallara göre düzenlendiği,bambaşka bir gerçeklikte yaşayan aşırı muhafazakâr, ortodoks Yahudi toplumunun da yaşadığı yer aynı zamanda. Kadınlara hiçbir konuda söz hakkı tanımayan, eğitim, iş hayatı gibi alanlarda kadınların yer bulmalarının neredeyse olanaksız olduğu, onlara sadece anne ve ev hanımı rolü biçen bir güruhtan bahsediyoruz.
Diziyi henüz izlememiş olanlara yazıyı bu noktada bırakmalarınız öneriyoruz. Bu noktadan sonra anlatılanlar SPOILER içermektedir.
Unorthodox, Williamsburg da sıradan bir günle açılıyor; fakat daha ilk dakikalardan Esty’nin bir kaçış planı olduğunu anlıyoruz. Kendi içinde modern dünyaya olan isteği,bir yandan da içinde bulunduğu inanç toplumu onu oldukça zorluyordur. Zamanında annesinin de sırf bu inançtan dolayı Esty’nin alkolik babasını terkedip Berlin’e gittiğini öğreniriz. Esty de Berlin’e gitmek için planlarını yapmıştır. Kaçış planını gerçekleştirdiğinde asıl hikaye başlar. Bu sırada izleyiciye Esty’nin kaçmadan önce yaşadıkları gösterilir. Nasıl baskı gördüğünü, evlendirildikten sonra neler yaşadığını ve bu evliliğe neden dayanamadığını anlamaya başlarız. Daha sonra bu kaçış ailede ve Esty’nin kocasında büyük bir huzursuzluk yaratır. Bunun üstüne Yakov(Esty’nin kocası) ve Yakov’un kuzeni Berlin’e doğru Esty’yi bulmak
için yola çıkar;çünkü inançlarına göre bir kadının bu şekilde kaçması, diğer kadınlara kötü bir örnektir.
Baskılar ve Kadınlığın Hiçe Sayılması
Geçmişe tekrar döndüğümüzde Hasidik toplumunu çok yakından görme fırsatı yakalıyoruz. Bu toplumdaki erkekler kadınları sadece üremeye yardımcı bir araç olarak görüyor. Eğitim görmeleri bir süre sonra engelleniyor. Evlenmeden önce kadınların saçları kazıtılmak zorunda kalıyor.Esty’nin saçlarının kazıtıldığı sahne en etkileyici sahnelerden biridir. Döktüğü gözyaşları sanki tüm benliğini o sandalyede bırakıyormuş hissi geçiriyor izleyene. Şöyle düşünün ki bir kadının şarkı söylemesi bile yasak;çünkü bunun erkekleri ayartan bir durum olduğu düşünülüyor. Esty,Yakov ile evlendirildiğinde başlarda mutlu hissediyor,evliliğin onun hayatında güzel bir yenilik olduğunu düşünüyor. Ne yazık ki düşündüğü gibi bir evlilik yaşayamaz. Yakov’un annesi resmen ilişkilerinin içinde yaşar,yatak odalarına kadar karışır.
Esty ile Yakov evlendikleri ilk üç-dört gün seks yapamazlar. Bu Esty’nin canı çok yandığı için gibi gözükür başta, izleyiciye böyle lanse edilir; fakat hiçbir zaman Yakov’un Esty için güzel bir hazırlık yapmadığını,onunla sadece çocuk yapmak için birlikte olduğunu,Esty’ye kadınlığını yaşatmadığını farkediyoruz. Aralarında geçen ilişkide ön sevişme bile olmadan direkt olarak çocuk yapma odaklı bir ilişkinin olması Esty’yi sanki zoraki bir şey yapıyormuş gibi hissettirdiği için,bir türlü istekli olamaz bu duruma karşı. Yakov’un annesi bu durum için sürekli eve seks hakkında bilgi veren bir kadını yollar. Esty oldukça sinirlenmeye başlar ve kendi isteklerini bile hiçe sayarak canı yansa da Yakov ile birlikte olur, hamile kalır.
Yeni Hayatın Mücadelesi Başlıyor
Günümüze döndüğümüzde Esty’nin Berlin de geçirdiği ilk günler biraz zor ve tedirgin geçer. İlk gün yolda annesini ve annesinin bir eşcinsel ilişki içinde olduğunu görür. Bu durumdan korkup kaçar. Aynı zamanda annesinin onu hala terketmiş olduğunu unutmadığı için ondan yardım istemeyi düşünmez hiç. Esty, Williamsburg da yaşarken bir şekilde piyano eğitimi almıştır,müziğe yeteneği vardır fakat hep saklamak zorunda kalmıştır. Berlin de bu yeteneğini değerlendirmek ister ve konservatuara girmeye çalışır. Konservatuarda okuyan bir grupla arkadaş olur ve ona yardımcı olan bir öğretmenle tanışır. Eğer bursu kazanabilirse okulda okumaya hak kazanacaktır. Kazanma çabasını izlerken bu sırada Yakov ve kuzeni de Esty’nin izini sürmeye devam eder.
Esty’nin konservatuar başvurusunda bir ev adresi vermesi gerekir. Eğer sınava hak kazanırsa bilgiler bu adrese gelecektir. Esty sadece annesinin adresini bildiği için onu yazmak zorunda kalır. Bu sırada Yakov ve kuzeni Berlin’e varır. Esty’nin annesinin evini bulup onunla görüşmeye giderler. Esty’nin annesi de ancak bu sayede kızının Berlin’e kaçtığını anlar ve onun geleceğini bekler. Günler geçerken Esty’nin yeni arkadaş grubuyla Berlin’e alışma süreci oldukça değişiktir aslında. Eşcinsel ilişkileri, gece kulüplerini, kadın-erkek arasındaki birçok kavramı görmeye başlar karakterimiz. Grup içinde en iyi anlaştığı Robert adında biridir. Aslında aralarında farklı bir çekim vardır. Robert, Esty’ye konservatuarı kazanması için sürekli yardım eder ve onu çalıştırır.
Yakov ve kuzeni Berlin de Esty’yi aramaya devam eder. Yakov’un kuzeni bir gün gizlice Esty’nin annesinin evine girer ve konservatuar sınavına hak kazandığını belirten belgeyi bulur. Okulun adını öğrenirler ve sınavın olduğu saat içinde Esty’yi almaya karar verirler. Bir gün Esty ile Yakov’un kuzeni karşılaşır ve Esty’yi bir silahla tehdit eder. “Eğer geri dönmezsen sen kendini öldür” mesajını verir ve gider. Bu korkuyla Esty, annesinin yanına gider. Birkaç gün orada kalır, barışırlar. Arkadaşları bir gece Esty’yi eğlenceye çağırırlar. Aralarından birinin gece kulübünde sahnesi olacaktır. Esty kulübe ilk girdiğinde biraz tedirgindir. Şu sözleri söyler: “Benim büyüdüğüm yerde böyle şeyler kötüdür, alkol, dans, seks… Bunlar insanı ölüme götürebilir”. Daha sonra Robert ile birlikte dans etmeye başlar, kendini çok mutlu hisseder. Dans ettikleri sırada kulübe Yakov’un kuzeni girer ve Esty’nin fotoğraflarını çeker. Gecenin ilerleyen saatlerinde Esty ve Robert birlikte çıkarlar ve o gece birlikte olurlar. Belki de ilk defa kadınlığını hissetmiştir Esty,isteyerek birlikte olmuştur. Sonraki gün ise hiçbir pişmanlığının olmadığını farkediyoruz, tuhaf bile karşılamaz bu durumu sadece ufak bir utangaçlık olur yüzünde. Aslında bu noktada Esty’nin artık neredeyse buradaki hayata uyum sağladığını, kendi mutluluğunun daha önemli olduğunu anlamaya başladığını seziyoruz.
Sınav günü gelir çatar ve Esty sahneye çıkıp şarkısını söylemeye başlar. Tam o anda Yakov da konferans salonuna gelir ve uzaktan Esty’yi izlemeye başlar,gözleri dolar. Çünkü hiçbir zaman onun sesini böyle duymamıştır, önemsememiştir. Sesi oldukça beğenilir ve sınav çıkışı annesini arkadaşlarıyla tanıştırırken karşısında Yakov’u görür. Yakov onu kaldığı yere götürmek ve konuşmak ister. Esty ısrarına karşılık gider. Yakov oldukça üzgün bir şekilde ondan geri dönmesini ister,onun için değişeceğini söyler ve saçını kesmeye başlar.
İkisinin de ağladığı bu sahne oldukça duygu yüklüdür. Aslında Yakov’un duygularının çok geç farkına varması insanı bi nebze üzse bile yaşatılan bazı durumları affetmek Esty için hiç kolay değildir. Yakov ne derse desin Esty kabul etmez ve onu orada bir kere daha terkeder. Otelden çıkışından sonra uzun bir yürüyüş sekansı görürüz. Bu sekans Esty’nin artık tamamen özgür,güçlü ve ayakta durmayı bilen bir kadın olduğunu gösterir bize.
Dört bölüm içinde bir kadının nasıl mücadele ettiğini,kendi evrimini nasıl gerçekleştirdiğini izliyoruz. Görüntüler oldukça yalın,dekorlar döneme uygun seçilmiş. En etkileyici sahneler:
- Esty’nin evlenmeden önce götürüldüğü banyo sahnesi,burada resmen kendi vücudunu keşfeder ve tüm pisliklerden arınmış bir şekilde kocasının karşısına çıkartılır.
- Yakov ve kuzeninin bir mekana gittiğinde,Yakov’un hayat kadınıyla olan diyaloğu.
Kendisini ve kişisel özgürlüğünü sürekli bulmaya çalışan ve dini inancından kaçmak zorunda kalan bir kadının hikayesidir Unorthodox. Günümüzde de birçok toplumda buna benzer baskılar devam etmekte. Bana kalırsa çok güzel bir konuya değinilmiş ve gayet kısa sürede anlaşılır bir dizi ortaya konulmuş. Shira Haas’ın oyunculuğu adeta mest etti. Son olarak şunu söylemeliyim ki; “Her şeyin aşırısı korkunçtur, bu dini inanç olsa bile.”