Başka Sinema Ayvalık Film Festivali açılış günü patlayan fırtınanın ardından kâh güneşli kâh bulutlu ama festivalciler açısından yoğun bir gün geçirdi. Hava koşullarına rağmen bazı konukların denize bile girdiğini duyduk!
Atölyeler
Festival, güne öğrenciler için hazırlanan atölye programıyla başladı. Kültür için Alan desteğiyle İzmir, İstanbul, Gaziantep ve Diyarbakır’dan gelen üniversite öğrencilerini ilk atölyede Katriel Schory, Gülin Üstün, Olena Yershova‘yla film geliştirme, Köprüde Buluşmalar ve Antalya Film Forum gibi ortak yapım marketleri, hikâye anlatma üzerine çalıştılar.
Atölye kapsamında ayrıca Dafna Levin‘le uluslararası alanda başarılı olmak için yerel hikâyelerin önemi üzerine çalıştılar.
Atölyenin akabinde İki Soruda serisinin ilkini de başlattılar. Serinin ilk mahsulleri 2 Soruda Yapımcılık Atölyesi ve 2 Soruda Senaryo Atölyesi başlığıyla festivalin Facebook hesabından yayınlandı. Herhangi bir köşede İki Soruda serisiyle festivalcilerin karşısına çıkabilirler.
Gösterim sonrası söyleşiler
Festivalcilerin doldurduğu salonlar gösterimin ardından da boşalmadı, yönetmenler, oyuncular ve film ekipleri izleyicilerden gelen soruları yanıtladılar. Dün 12:00‘de Vural sinemasındaki Peri, Ağzı Olmayan Kız filminin gösteriminden sonra yönetmen Can Evrenol, filmin başkahramanı çocuklar Elif Sevinç, Denizhan Akbaba ve Özgür Civelek sahnedeydi. Evrenol, “Çocuk hikâyesini belgesel gibi çekmek istedim. Filistin’de harabelerin arasında dolaşan çocukları çekiyormuş gibi yapıp aynı zamanda bir masal anlatarak tezat yaratmak istedik. Hem gerilla bir tarzda, hem masalsı hem Hollywood’vari post-apokaliptik bir şey çıktı ortaya. Filmi arkadaşım ya da çocuğum gibi çok seviyorum,” dedi.
Ardından saat 14:30‘da yine Vural sinemasında, bu yıl festivalde KAV Yılın Yönetmeni Ödülü‘nün sahibi olan Emin Alper‘in Kız Kardeşler filmi gösterildi. Gösterimin ardından Emin Alper’le birlikte filmin yapımcısı Nadir Öperli ve başrol oyuncularından Ece Yüksel, Helin Kandemir, Kayhan Açıkgöz ve kurgucu Çiçek Kahraman seyircilerin sorularını yanıtladılar. Emin Alper ilham kaynağının tamamen yerel olduğunu, fakat bir yere sıkışıp kalmanın, daha iyi bir hayat umudunun evrensel bir konu olduğunu söyledi. Besleme hikâyesinin on yıldır aklında olduğunu, filmin son dönemlerde yükselişe geçen kadın hareketiyle zamanlama olarak denk düşmesinin tesadüf olduğunu söyledi.
Yeni Sinefiller: “Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler” seçkisinde yer alan Renkli-Türkçe‘nin yönetmeni Ahmet Çadırcı, senaristi ve oyuncusu Osman Cavcı, gazeteci Daniela Sannwald ve festival danışmanı Fatih Özgüven, saat 19’da Ma’adra Binası’nda yapılan gösterimin ardından kısa bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yönetmen Ahmet Çadırcı, “Bu film için 98 yılında Osman Cavcı’yla birlikte çıktık yola. Başrol için Hale Soygazi’yle, Şahika Tekand’la görüştük. Şahika Tekand bize o dönemin yıldızlarından bir oyuncuyla çalışmamızı önerdi, onların da var olduğunu gösterecektik böylece. Nilüfer Aydan’la anlaştık. O süreçte 12 Eylül döneminde erkek yönetmenlerden çok kadın seks yıldızlarının sorgulandığını öğrendik,” diyerek filmin macerasını anlattı.
Fatih Özgüven, “70’lerde ve 80’lerde ideolojisi olan filmler lümpen proleterya bir kesimi küçümserlerdi. Lümpen proleterya çocukluğumun küfür lafı, ne işçi sınıfı, ne burjuva. Ben Renkli Türkçe’yi Yılmaz Güney’in 80 başında bitiremediği ve Atıf Yılmaz tarafından bitirilen Zavallılar filmine çok benzetirim. Zavallılar’da da aynı lümpen proleteryayı anlatma endişesi vardır,” dedi.
Vural sinemasında suarede gösterilen ve büyük ilgi gören Oray‘ın ardından yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay ve oyuncular Zejhun Demirov‘la Cem Göktaş izleyicilerle hararetli bir sohbete daldılar. Büyükatalay, Almanya’ya doğup büyüdüğünü ve kendi deneyimlerini izleyicilere yansıtmak istediğini söyledi, “Almanya’da İç Anadolu’dan gelenlerin yaşadığı yerde yaşadım. Filmimle oryantalist bakış açısına denge sağlamaktı amacım, belgesel tarzı çekmek istedim. İslam çok duygusal bir konu, ben de eleştirip yargılamadan bir film çekmek istedim. Almanya’da buradakinden farklı, erkeklerin oluşturduğu kayıp dediğim gençleri anlatıyorum burada,” diyerek filmine dair düşüncelerini izleyicilerle paylaştı.
Sanat Fabrikası dün 21.15’te Ve Sonra Dans Ettik‘in yönetmeni Levan Akin, başrol oyuncusu Levan Gelbakhiani, yapımcısı Ketie Danelia ve filmin dünya dağıtımcısı Totem Films’den Berenice Vincent‘ı ağırladı. Filmin ardından yapılan söyleşide Levan Akin filminin çıkış noktasının 2013 yılında izlediği, 50 gencin Gürcistan’daki ilk onur yürüyüşünü gerçekleştirmek isterken muhafazakarlar tarafından saldırıya uğramasına dair bir haber olduğunu söyledi. Avrupa Birliği’ne girme sürecindeki ülkede toplumun dünyadaki pek çok yer gibi ikiye bölündüğünü, gençlerle eski Sovyet propogandası etkisi altındaki daha yaşlı ve muhafazakar kesimin arasındaki uçurumun açıldığını söyledi. Anneannesi Sinop’ta yaşadığı için Türkçe de bilen Akin, müziğin kendisi için çok önemli olduğunu, son dönemde çok fazla Gaye Su Akyol dinlediğinden de bahsetti.
Panel
Festivalin Yeni Sinefiller: Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler başlıklı bölümü kapsamında saat 16.30’da Ma’adra Binası’nda düzenlenen ilk paneli “Nasıl Seyrediyorlar?” yoğun ilgi gördü. Fatih Özgüven’in moderatörlüğü üstlendiği panelin konuşmacıları akademisyen Umut Tümay Arslan, Pay TV dış alım sorumlusu ve yönetmen Uğur Bayazıt, ressam Antonio Cosentino ve gazeteci Elçin Yahşi‘ydi.
Panelde ilk sözü alan Elçin Yahşi bir sinefil olarak İstanbul’daki sinematek ve İstanbul Film Günleri’yle başlayıp çeşitli festivallere uzanan, ardından video kaset döneminden geçip, DVD’lere, blue-ray’lere ve bugünse dijital sinema platformlarına uzayan, yıllar içinde değişen film izleme pratiğini anlattı. Bugün eskisi gibi toplanıp birlikte film seyretme alışkanlığının küçülen ekranlarda tek başına filme gömülerek izlemeye evrildiğinden bahsetti.
Ardından Antonio Cosentino kendisine ilham veren ve aslında resimden önce hayatına giren filmlerin belirleyiciliğinden bahsetti. Filmlerle kurulan ilişkinin sadece filmin izlendiği andan ibaret olmadığını, hatta film izlemenin bir tür arama biçimi de olduğunu söyledi. Yıllar sonra müzisyen babasına eski filmlerde rastlayınca yaşadığı hayret duygusunu anlatarak sinemanın insanı beklenmedik durumlarla karşılaştırma ihtimalini vurguladı.
Uğur Bayazıt dijital platformların artmasının safi yeniliğe işaret etmediğini, sinema salonunda gösterildiğinde en çok ilgi gören filmlerin sinemanın köşetaşı eski yapımlar da olabildiğini söyledi. Umut Tümay Arslan internet sinefilliğinden ve bu yeni biçimin aslında yeni yollar açtığından söz etti, bu nedenle muhafazakâr olmamayı önerdi. Söyleşide Girish Shambu’nun yakında Yort Kitap tarafından Türkçede “Yeni Sinefili” adıyla yayımlanacak kitabına da atıfta bulunuldu.
Açıkhavada Sinema
Dün gece ilk açıkhava gösterimi 20.30’da, Armutçuk Düğün Alanı’nda gerçekleşti. David Lynch’in Mulholland Çıkmazı filmi Yeni Sinefiller: Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler başlıklı seçki kapsamında gösterildi.
Bugün Festivalde neler olacak?
Festival güne öğrencilerin atölyeleriyle başladı. Sabahki atölye programında öğrenciler dünün büyük ilgi gören filmlerinden Ve Sonra Dans Ettik’in yönetmeni Levan Akin, başrol oyuncusu Levan Gelbakhiani, yapımcısı Ketie Danelia ve filmin dünya dağıtımcısı Totem Films’den Berenice Vincent ile buluştular.
Günün ilk paneli saat 14:30‘da Ma’adra Binası‘nda düzenleniyor. “İklim Krizi Ortak Geleceğimizi Nasıl Etkileyecek?” başlıklı panelinde Ömer Madra, Yunanistan’dan Iason Paschalidis-Gerostergiou ve Ayvalıklı genç iklim aktivisti Ege Edman Açık Radyo’dan İlksen Mavituna moderatörlüğünde konuşacak. Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra’nın uzun yıllardır üzerine düşündüğü ve yayınlar yaptığı iklim krizi meselesinde yumurtanın kapıya dayandığını artık herkes kabul ediyor. Festivalin “Ortak Gelecek” başlığından yola çıkarak yan yana iki ülkenin, Türkiye ve Yunanistan’ın iklim krizi için ortak neler yapabileceğini konuşacaklar.
Ayrıca saat 14:00‘te Kraliçe Lear‘ın yapımcısı Dilde Mahalli ve belgeselde hikâyeleri anlatılan Behiye Yanık, Cennet Güneş, Ümmü Kurt, Zeynep Fatih ve Hüseyin Arslanköylü Vural Sineması‘ndaki gösterimin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
Yine saat 14:00‘te Sanat Fabrikası‘nda Sargasso Denizi Mucizesi‘nin senaristi Youla Boudali seyircilerle buluşacak.
Saat 16:30‘da Ma’adra Binası‘nda California Dreaming filminin yönetmeni Fabrizio Maltese, Vural Sineması‘nda Küçük Şeyler’in yönetmeni Kıvanç Sezer izleyicilerden gelen soruları yanıtlayacak.
Saat 19:00‘daysa Ma’adra Binası‘nda birlikte gösterilecek Bir Aile Filmi ve Şehir‘in yönetmenleri Uğur Bayazıt ve Merlyn Solakhan gösterimden sonra izleyicilerin karşısında olacaklar.
Yine saat 19:00‘da Sanat Fabrikası‘nda Bal Ülkesi filminin gösteriminde belgeselin kahramanı yaban arısı yetiştiricisi Hatice Muratova ve görüntü yönetmeni Samir Ljuma izleyicilerle buluşuyor.
Suaredeyse, 21:15‘te Onun Adı Petrunya‘nın yönetmeni Teona Strugar Mitevska soruları yanıtlamak için Vural Sineması‘ndaki gösterimin ardından sahnede olacak.
Gecenin Açıkhava gösterimi Eski Kız Meslek Lisesi bahçesinde yapılacak. Saat 20:30‘da gösterilecek film “Yeni Sinefiller: Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler” başlıklı bölümün seçkisinde yer alan Spike Jonze‘un yönettiği John Malkovich Olmak. Sıkı giyinmeyi ihmal etmeyin!