Tarihsel süreçte toplumların şekillenmesinde başrol olan kadınlar yine toplumlarda geri planda tutulmuşlardır. Gerek ekonomik, gerek kültürel alanlarda arka planda tutulan kadınlar hemcinslerinin de dayatmalarıyla toplumda konumlanamamıştır. Bu bağlamda kadın eşitlik olmayan bir alanda, söz sahibi olmadan yaşamını idame ettirmek durumunda kalmıştır.
Ataerkil toplumlarda kadın annedir. Kadına yüklenen bu misyon aynı zamanda büyük bir sömürü örneğidir. Kadının söz hakkı olmadığı gibi emeğinin sömürülmesi söz konusu olmuştur. Kadın, erkeğe tabi durumda kalmıştır.
Kadınların başkaldırısı her dönemde olmuştur. Dayatmalara, sömürülere karşı çıkan kadınlar toplumda var olma çabasında olmuşlardır. Nitekim kendilerini yavaş yavaş da olsa kabullendirmişlerdir. Kadın emeğini sömürenlere karşı durmuş, var olan toplumsal normlara uymamış ve “Ben buradayım!” demiştir.
Toplumsal normlara uymayan, erkek egemenliğinin olduğu bir alanda kendini gösteren bir kadın vardır: Bilge Olgaç.
Bilge Olgaç 1940 yılında Kırklareli’nde doğdu. Eğitimini yarıda bıraktı fakat öykü yazmaya devam etti. Yazdığı öykülerden birinde Memduh Ün’ün dikkatini çekti ve onun asistanlığını yapmaya başladı. Sinemaya böyle başlayan Olgaç birçok yönetmenin yardımcılığını yaptı. İlk filmini (‘Üçünüzü de Mıhlarım’) 1965’te çekti. 37 film çekerek zor bulunan bir başarı elde etti. Kadın olmasıyla çok fazla önyargıyla mücadele etmek zorunda kalan Olgaç, sinema dünyasının ilgisini çekmeyi başardı.
Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni değildi fakat en çok film yöneten kadın yönetmendi. Dönemin erotik film furyasında kendini geri çekmeyip reklamlar çekti. Var olma çabasını sürdürdü. 1984 yılında ‘Kaşık Düşmanı’ ile sinemaya geri döndü. Gerçek bir yaşanmışlıktan yola çıkarak çektiği bu film, Paris’te 7. Uluslararası Kadın Filmleri Şenliği’nde En İyi Film ve Basın Özel Ödülü ile 21. Antalya Film Festivali’nde En Başarılı Senaryo Ödülleri’ni aldı. Daha önce de ‘Linç’ filmiyle 1970 yılında, Adana Altın Koza Film Yarışması’nda iki dalda ödül kazanmıştı.
Yeşilçamın ataerkil sinemasında erkek egemenliğinden sıyrılıp kendini var eden ve başarılarıyla ön planda olan Bilge OLGAÇ büyük bir algıyı yıkmıştır. Kadın üretkendir, kadın başarılıdır. Kadın vardır, her alanda olmalıdır. Yeşilçam Sineması gibi büyük bir sektörde var olmuştur. Her alanda başarabilir kadın. Bize bunu göstermiştir Bilge Olgaç.
Başarılı yönetmen, 3 Mart 1994’te evinde çıkan bir yangın sonucu vefat etmiştir. Fakat ürettikleriyle, emekleriyle hâlâ aramızdadır. Biz de onun gibi kadının var olması istenmeyen her alanda olmalıyız.