Éric Rohmer, Fransız Yeni Dalgası akımındaki önemli yönetmenlerden biridir. Tematik olarak birbirine bağlı filmleriyle tanınan yönetmenin, film serilerinden biri “Comédies et Proverbes” yani Komediler ve Özlü Sözlerdir. Her bir film, filmin başlangıcında yazan özlü sözle paralel olarak ilerler veya o özlü sözden ilham alır. Bir kısmı da yaz temalı olan bu filmler, genellikle karakter odaklıdır ve farklı karakterler arasındaki ilişkilere, daha çok da romantik anlamda kadın-erkek ilişkilerine odaklanır. Bu serideki sonuncu film ise 1987 yılında yayımlanan “L’ami de mon amie”dir. Türkçe’ye “Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı” şeklinde çevrilen filmin İngilizce çevirisinde ise iki farklı ismi vardır: “My Girlfriend’s Boyfriend” ve “Girlfriends and Boyfriends”. Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı filminin başında yazan özlü söz ise filmi yine özetler: “Arkadaşlarımın arkadaşı arkadaşımdır.”
Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı Ne Hakkında?
Film, belediyede çalışan Blanche ile üniversite öğrencisi Lea’nın arkadaşlıklarını ve onlar arkadaş olduktan sonra romantik ilişkilerindeki değişimleri anlatır. Bir gün yemek yerken tanışan ikili kısa zamanda arkadaş olurlar ve birlikte vakit geçirmeye başlarlar. Bu sırada Lea’nın Fabien isimli erkek arkadaşıyla bazı sorunlar yaşadığı gözükür. Çoğu konuda pek de anlaşamayan ikili ara sıra tartışırlar. Blanche ise Lea ve Fabien’in arkadaşı Alexandre’den hoşlanmaya başlar. Etraflarındaki herkes Alexandre’nin pek de Blanche’e göre biri olmadığını söyler. Sürekli farklı kadınlarla birlikte görülen Alexadanre de Blanche’e pek ilgi göstermez. Lea, Fabien ile hala birlikteyken hoşlandığı başka biri olduğunu düşünür ve onunla tatile gider. Bu sıradaysa Blanche ve Fabien, ortak noktaları üzerinden yakınlaşmaya başlarlar. Filmin devamında ilişki dengelerinde pek çok değişiklikler yaşanır.
Farklı Karakterlere Sahip İnsanlar Mı Daha İyi Anlaşırlar Yoksa Aynı Karakterlere Sahip İnsanlar Mı?
Film boyunca ortaya çıkan değişik ilişkilerin en önemli özelliği ikililerin ne kadar uyumlu oldukları ve birbirlerinin romantik ilişkiye dair isteklerini ve beklentilerini ne kadar karşıladıklarıdır. Hem Lea hem de Fabien pek çok kez birbirlerinden ne kadar farklı olduklarına dair yorumlar yaparlar. Lea, Blanche’a Fabien’i ilk kez anlattığında kendisinin sudan korktuğu ve yüzme bilmediğini Fabien’in ise suyu çok sevdiğini söyler. İkilinin zıtlıklarına karşıt olaraksa Blanche ve Fabien birbirlerine benzerler. Blanche da suyu ve yüzmeyi çok sever. Hem Blanche hem de Fabien rüzgâr sörfü yaparlar. Zaten birlikte vakit geçirip yakınlaşmalarına sebep olan aktivite de birlikte yaptıkları rüzgâr sörfü olur. Başka bir sahnede Fabien, Blanche’ı daha önce Lea’yı da getirdiği kalabalık bir ormanlık alana götürür. Blanche orayı ne kadar sevdiğini anlatırken Fabien Lea’nın aynı yerden hiç de hoşnut kalmadığını söyler. Lea ve Fabien’in birbirlerinden şikâyet etmelerinin tersine ise Blanche ve Fabien çok iyi anlaşırlar. Hatta ikili birlikte ne kadar mutlu olduklarından birden çok kez bahseder. Blanche ve Fabien’in yakınlıklarının, arkadaşlarının ve bu sırada gelişen ilişkilerinin başlangıcı Blanche ve Lea’nın kıyaslanması üzerinden ilerler. En sonunda Lea’nın ve Fabien’in ayrılırlarken gösterdikleri sebeplerden biri de nereye tatile gideceklerine karar verememeleridir.
Konuya Lea’nın tarafından bakıldığında ise onun da Fabien ile pek mutlu olmadığı görülür. Pek çok kez Fabien’i sevdiğini dile getirse de Fabien onun isteklerini ve beklentilerini karşılamaz. Lea, kendinden yaşça daha büyük biriyle olmak isteyeceğinden bahseder. Lea, kendisiyle küçük oyunlar oynayacak, kendisiyle tartışacak, onu zorlayacak biriyle olmak ister. Ayrıca, Lea Fabien ile olan ilişkisinden bahsederken onu mutlu etmek için çabalayacak, yani Fabien’in o an çabaladığından daha çok çabalayacak, birini istediğini söyler. (Buna karşılık olarak Blanche ise insanların onu mutlu etmek için çabalamasından hoşlanmadığını söyler.) Lea’nın bu isteklerinden hiçbiri Fabien tarafından karşılanmaz. Ancak, daha sonraki sahnelerden görüleceği üzere Lea aslında Alexandre’yi tarif ediyordur. Alexandre yaşça Lea’dan daha büyüktür. Fabien ile ayrıldıktan sonra Lea ile konuşmalarında karşılıklı olarak atışabildikleri görülür. Alexandra, Lea’ya o aradığı zorlanmayı, çabayı ve küçük oyunları sağlayabilecek biridir. Filmin sonlarına doğru aralarında geçen konuşmada, Lea Alexandre’yi 6 ay boyunca başka hiçbir kadınla görüşmemesi konusunda ikna eder. Filmin başından beri sürekli farklı kadınlarla ilişki yaşadığı söylenen Alexandre’nin bunu kabul etmesi de ikilinin arasındaki çekimi gösterir.
Alexandre ve Fabien filmin farklı sahnelerinde kendilerine çekici gelen kadın tipi olarak filmin sonunda birlikte olacakları kadınları betimlerler. Fabien, Blanche’e direkt olarak onun gibi kadınların kendisine çekici geldiğini söylerken filmin sonunda Alexandre Lea ile konuşurken kendisine çekici gelen tip olarak Lea’yı tarif eder.
Sonuç olarak film, her zaman tartışılmış olan ve halen daha tartışılan bir konu olan aşkın birbirlerine zıt insanların mı yoksa birbirlerine benzer insanların mı arasında olduğu sorusuna bir cevap getirir. Filmin sonundaki ikililere bakarak birbirlerine benzeyen, benzer ilgi alanlarına sahip olan, benzer şeyleri seven ve benzer şeyleri bekleyen insanların birbirlerine daha çok çekildiği söylenebilir.
Arkadaşlığın Hayattaki En Önemli İlişkilerden Biri Olması
Filmin adından da anlaşılacağı üzere filmin önemli temalarından biri de arkadaşlık. Kısa sürede yakın arkadaş olan Blanche ve Lea, romantik ilişkileri ve hoşlandıkları insanlar konusunda birbirleriyle pek çok şey paylaşırlar. Onlar kadar yakın olmasa da Alexandre ve Fabien’in de arkadaş oldukları belirtilir. Hatta, Lea ve Alexandre de arkadaşlardır. Ancak filmdeki en önemli arkadaşlık Blanche ve Lea arasındakidir.
Hem Blanche hem Lea birbirlerini üzmek istemezler. Bu yüzden de filmdeki bir diğer ana karakter olan Adrienne Blanche’a Fabien’in kendisini beğendiğini söyleyince Blanche bu fikri reddeder. Fabien ile yakınlaşması ilerledikçe ve aralarında bir şeyler yaşanmaya başlayınca önce kendini durdurur. Fabien ile birlikte olduktan hemen sonra ise Blanche aralarında yaşanan her şeyi bitirir. Buradaki önemli bir nokta Blanche ve Fabien’in yakınlaşmasının Lea’nın başka biriyle tatildeyken olmasıdır. Lea, tatile gitmeden önce Blanche’a başka biriyle tatile gideceğini ve o kişiyi sevip sevmediğini karar vereceğini söyler. Yani, Blanche arkadaşının sevgilisine ilgi duymaya başladığında arkadaşının sevgilisine pek de ilgi duymadığının veya en azından ilgisini sorguladığının farkındadır. Zaten de Fabien ile arasındakilerin uzun süreli bir aldatmaya dönüşmesine izin vermez.
Benzer şekilde Lea, filmin ilk yarısında Alexandre’den hoşlanan Blanche’ı destekler. İkisini tanıştırır, birbirleriyle konuşmaları için destekler, konuyu Fabien’e bile açar. Bunları yaparken Blanche ve Alexandre’nin birbirlerine uygun olmadıklarını söyler ancak yine de Blanche’a yardım etmeyi ve desteklemeyi bırakmaz. Filmin sonlarında, Alexandre’ye karşı bir çekim hissettiğinde bile kendini durdurmaya çalışır çünkü Blanche’ın üzüleceğini düşünür. En sonunda Alexandre kendisini Blanche’i beğenmediğini ve aralarında bir şeye olamayacağına ikna ettiğinde Alexandre ile bir şeyler yaşamayı kabul eder.
Her ne kadar Lea ve Fabien hala birlikteyken, Blanche ve Fabien bir şeyler yaşasa da bu aslında tam anlamıyla bir aldatma sayılmayabilir. Blanche ve Fabien birlikte olduklarında Lea da zaten başkasıyla tatildedir ve Blanche ilk seferden sonra Fabien ile ilişkisini sonlandırır. Bu yönüyle filmin diğer Eric Rohmer filmlerinden ayrıldığı söylenebilir. Mesela Rohmer, Öğleden Sonra Aşk, Monceu’nun Pastaneci Kızı veya Pauline Plajda gibi filmlerinde aldatmaları ele almıştır. Ayrıca, filmin neredeyse başından beri hangi ikililerin daha iyi bir ilişkisi olabileceği belli olduğu için bir aşk üçgeni olduğu da söylenemez. Bu özelliğiyle de film yönetmenin Claire’ın Dizi gibi filmlerinden ayrılır. Hatta, Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı filmin aldatma ve aşk üçgenlerini ele alan diğer pek çok Fransız Yeni Dalga filminden de ayrıldığı söylenebilir.
