İstanbul Film Festivali, ilk kez Zurich Sigorta işbirliğiyle Türk sinemasının en önemli yapıtlarını yeniden sinemaya kazandırıyor. Bu yıl, öncü yönetmenlerimizden Bilge Olgaç’ın 1987 yapımı başyapıtı ‘İpekçe’, Zurich Sigorta işbirliğiyle Atlas Post Production tarafından restore ediliyor ve 37. İstanbul Film Festivali’nde, yapımından 30 yıl sonra yenilenmiş kopyasıyla yeniden beyaz perdede izleyiciyle buluşuyor. 37. İstanbul Film Festivali, İKSV tarafından 6-17 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Usta öykücü Osman Şahin’in Toroslar’daki köyünde geçmiş gerçek olaylardan esinlenerek Bilge Olgaç ile birlikte senaryolaştırdığı ‘İpekçe’, bir hayat kadınının değişmeyen yazgısını ve etrafındakilerin ikiyüzlülüğünü masalsı bir atmosferde aktarıyor. Öyküde, genç bir hayat kadını, Anadolu’nun isimsiz bir köyüne rastgele bırakılır. Köylüler, kim olduğunu ve geçmişini bilmediği bu güzel ve yalnız kadını öylesine severler ki, ona ‘İpekçe’ adını verirler. Köyün genç nakışçısı Seyit de bu kadına âşık olur.
1987 Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü’ne ve 1990 Ankara Film Şenliği AFSAD Özel Ödülü’ne layık görülen ‘İpekçe’, Atilla Dorsay’ın sözleriyle “ilginç, özgün bir film; sinemamızda yeni bir tat. [Bilge] Olgaç kimi zaman sakin, durağan, kimi zaman ise elde gezen kıpır kıpır bir kamerayla, özel mercekler sağlanmış dışavurumcu etkileri de savsaklamaksızın, bir illüzyon, bir yanılsama olayını sinemalaştırmayı başarıyor.”
Perihan Savaş ile Berhan Şimşek’in başrollerini paylaştığı ‘İpekçe’de Gülsen Tuncer, Oktar Durukan, Kemal İnci, Şener Gezgen diğer rolleri üstleniyor. Çekimleri Çanakkale’nin Adatepe, Adatepebaşı ve Boztepe köyleriyle Balıkesir’in Altınoluk beldesinde yapılan İpekçe’nin görüntü yönetmenliğini Aytekin Çakmakçı (2013 İKSV Sinema Onur Ödülü), yapımcılığını Lokman Kondakçı, özgün müziklerinin besteciliğini ise Serdar Yalçın yapıyor.
İstanbul Film Festivali bu yıl, ‘İpekçe’nin senaryosunu Bilge Olgaç ile birlikte yazan öykücü, yazar ve senarist Osman Şahin ile filmin başrol oyuncularından Perihan Savaş’a Sinema Onur Ödülü veriyor. Onur ödülleri, 37. İstanbul Film Festivali’nin açılış galasının yapılacağı 6 Nisan akşamı veriliyor.
‘İpekçe’nin yönetmeni Bilge Olgaç 1940’ta Kırklareli’de doğdu. Yazdığı Kısmetin En Güzeli adlı öykü 1962’de Memduh Ün tarafından sinemaya aktarıldı; çekimler sırasında Ün’ün asistanlığını üstlendi ve böylece sinemaya ilk adımını attı. Ardından Halit Refiğ’le çalıştı. Yönettiği ilk film, Yılmaz Güney’in başrolünü oynadığı Üçünüzü De Mıhlarım oldu. 1965-72 yıllarında birçok avantür film yönetti. Türk Sinemasının en iyi hapishane filmi olarak nitelenen Linç (1970) ile Adana Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandı. 1984’te yönettiği Kaşık Düşmanı ile övgüler ve ödüller topladı; bu döneminde özellikle Osman Şahin’in yapıtlarından sinemaya uyarladığı, başta İpekçe olmak üzere kadın sorunlarına değinen filmleriyle dikkat çekti. En son filmi Bir Yanımız Bahar Bahçe (1994)’nin de aralarında olduğu 38 uzun metrajlı filme imza attı. Şerif Gören’le birlikte Osman Şahin’in yapıtlarını sinemaya en fazla aktaran yönetmenlerden olan Bilge Olgaç, 1994 yılında hayatını kaybetti.
‘İpekçe’nin senaristlerinden ve özgün öykünün anlatıcısı Osman Şahin, yapıtları sinemaya en çok uyarlanan yazarımızdır. Hasan Hüseyin Yalvaç’ın deyişiyle “Türkiye’nin Cengiz Aytmatov’u”, Tahsin Yücel’in deyişiyle “yazınımızı zenginleştiren özgün öykücülerimizden” olan Osman Şahin, 1940’ta Mersin, Aslanköy’de doğdu. Öykü yazmaya 1965’te başladı. İlk öykü kitabı “Kırmızı Yel”, 1970 TRT Öykü Büyük Ödülü’nü kazandı, Yılmaz Güney’in ilgisini çekti ve sinemayla ilk bağını kurdu. Şahin’in özgün film öyküleri de dahil olmak üzere yapıtlarından 23’ü sinemaya aktarıldı ve başta Bilge Olgaç ve Şerif Gören olmak üzere birçok saygın yönetmenle işbirliğinden çok özel filmler ortaya çıktı. Kızgın Toprak (1973, Feyzi Tuna), Kibar Feyzo (1978, Atıf Yılmaz), Adak (1979, Atıf Yılmaz), Derman (1983, Şerif Gören), Ayna (1984, Erden Kıral), İpekçe (1987, Bilge Olgaç), Kurşun Adres Sormaz (1992, Bilge Olgaç), Avcı (1997, Erden Kıral), bu filmlerden bazılarıdır. “Sinemada Lütfi Ö. Akad ile Yılmaz Güney’in çizgisine layık bulurum kendimi” diyen Şahin’in sinemamıza kazandırdığı filmler 60’ın üzerinde film festivaline katıldı ve 35 ödül kazandı.
‘İpekçe’nin başrol oyuncularından, ‘İpekçe’yi canlandıran Perihan Savaş, henüz 7 yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü’ne girdi, çocuk oyuncuları seslendirerek sinemaya atıldı. 1971’de, 16 yaşında merhaba dediği sinema kariyerinde 130 film ve TV dizisinde rol aldı. Bedrana ile ilk çıkışını yaptığı kariyerinde, Esir Hayat, Kaşık Düşmanı, Kırlangıç Fırtınası, Sosyete Şaban, Sis, İpekçe, Karılar Koğuşu, Köpekler Adası gibi birçok film; Mahallenin Muhtarları, Ana Kuzusu, Karakolda Ayna Var, Fırtına Hayatlar, Yaprak Dökümü, Gazi, Sırat, Bedel ve yayını süren Çukur gibi birçok dizi ve tiyatro oyunuyla izleyenlerinin gönlünde taht kurdu.
Sinemaseverler, önceki festivallerde Erden Kıral‘ın 1979 yapımı ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ (2008), Lütfi Ö. Akad‘ın 1949 yapımı ‘Vurun Kahpeye’ (2009), Atıf Yılmaz’ın 1978 yapımı ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ (2010), Memduh Ün‘ün 1958 yapımı ‘Üç Arkadaş’ (2011), Halit Refiğ‘in 1964 yapımı ‘Gurbet Kuşları’ (2012), Lütfi Ö. Akad‘ın 1968 yapımı ‘Vesikalı Yarim’ (2013), Yavuz Turgul‘un 1988 yapımı ‘Muhsin Bey’ (2014), Metin Erksan‘ın 1962 yapımı ‘Yılanların Öcü’ (2015), Yılmaz Güney‘in 1978 yapımı ‘Sürü’ (2016) ve Ömer Kavur‘un 1987 yapımı ‘Anayurt Oteli’ (2017) filmlerini restore edilmiş kopyalarından izleme şansı bulmuştu.
İpekçe, 6-17 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 37. İstanbul Film Festivali’nde Zurich Sigorta işbirliğiyle restore edilen kopyasından gösterilecek.
İstanbul Film Festivali hakkında ayrıntılı bilgi için: film.iksv.org