“We Need To Talk About Kevin” Film Analizi
Açık bir pencere, pencerenin içeriye aldığı rüzgârın havalandırdığı perde ve pencerenin dışında, bahçeden gelen su sesi. Filmin açılışı bu sahne ile başlar ve filmin sonuna doğru bu perde aralanır. Ancak göreceklerimiz, bizleri bir hayli ürpertir adeta soluğumuzu keser.
Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need To Talk About Kevin), 2011 ABD yapımı bir filmdir. Film pek çok otorite tarafından Psikolojik Gerilim türünün en iyi örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. Filmin yönetmen koltuğunda Lynne Ramsay oturmaktadır. Lynne’nin filmografisine baktığımızda Ratcather (Fare Avcısı) ve You Were Never Really Here (Hiçbir Zaman Burada Değildin) gibi çok önemli filmler bulunmaktadır. Filmin senaryosu yine filmin yönetmeni tarafından kaleme alınmıştır. Senaryonun kaynağı ise filmle aynı adı bir romana dayanmaktadır. Roman, 2003 yılında Lionel Shriver tarafından yazılmıştır. Filmde Tilda Swinton (Eva), John C. Reilly (Franklin) adlarında çok değerli iki oyuncu yer almaktadır. Filmde ayrıca şahne performansları ile göz dolduran “Kevin” adlı karakterin çeşitli yaş evrelerine hayat vermiş üç farklı çocuk oyuncu vardır.
Eva (Tilda Swinton) gençlik dönemini en uçarı şekilde yaşayan bir kadındır. İspanya’da domates festivalinde doyasıya eğlenirken, sokaklarda sarhoş halle görürüz onu. Ancak Franklin (John C. Reilly) ile tanıştıktan kısa bir süre sonra Eva’yı evli bir kadın olarak görürüz. Eva ve Franklin mutlu evliliklerine bir çocuk katmak isterler ve bir çocuk dünyaya getirirler. Fakat mutlu evliliklerini taçlandıracağı düşüncesiyle dünyaya getirilen çocuk; bu çiftin özellikle Eva’nın hayatını oldukça zorlaştırmıştır. Eva bir türlü çocuğun ağlamasına engel olamaz. Ne yapsa nafiledir. Eva ve çocuk yani Kevin arasındaki iletişim eksikliği bebeklikten itibaren asla giderilemez. Hatta Kevin’ın ağlama sesine tahammül ve engel olamayan Eva, bebeğin bu ağlama sesini duymamak adına gürültülü ortamlarda bile bulunmuştur.
Biraz büyüyüp 3-5 yaşlarına gelen Kevin, ağlama seslerini duymamış olan annesine karşı artık tamamen sessiz bir hal takınmıştır. Kevin’ın bu sessiz hali sadece diyaloglarda değil, basit anne çocuk arasındaki oyunlarda da kendini gösteriyordur. Eva tarafından Kevin’a karşı atılan her adım karşılıksız kalır. Eva bu durumu anlayabilmek adına Kevin’ı doktora götürür. Ne var ki en baştan itibaren Kevin’da ruhsal bir problem olduğunu düşünen biz izleyicilerden farklı olarak Eva, Kevin’ı fizyolojik branşta bir doktora muayene ettirir. Bu muayeneden sonuç alamayan Eva, Kevin’a karşı artık tek başınadır.
Kevin biraz daha büyümüştür 7-8 yaşlarına gelmiştir. Kevin’da bu yaşa gelmiş çocuklarda hiçte normal olmayan tuvalet eğitimi henüz yoktur. Eva hala onun altını değiştirmektedir. Kevin’nın Eva’ya karşı olan diyalog iletişimsizliği hala devam etmektir. Ancak Kevin’ın eylemsizlik hali değişmiştir. Kevin tuvalet için bezini sürekli pisletir ve bundan çok büyük haz duyar. Eva ise maalesef, bu duruma karşı Kevin gibi eylemle karşılık verir ona. Ancak Kevin ise daima eylemlerinin dozu arttırır. Eva’nın özenerek hazırlamış olduğu, haritalarla süslediği hobi odasını Kevin günün birinde boylarla mahveder. Bu durumu çözmek adına ise Eva yine başka bir eylemle karşılık verir ona. Bu sefer devreye baba faktörü girer. Baba yaşanan bu olaya karşı pozitif ayrımcılık yaparak ve Kevin tarafında durur. Nitekim baba yani Franklin açısından Kevin gayet normal bir çocuktur(?) Tüm bu aile içi problemler devam ederken, Eva ve Franklin çifti bir çocuk daha dünyaya getirirler. Bu çocuğun asıl dünya getirilmesin sebebi ise Eva tarafından Kevin’ın tüm yaptıklarına karşılık eylemsel bir cevaptır.
Kevin artık 14-15 yaşlarına ulaşmıştır. Kardeşi Celia da 6-7 yaşlarında tatlı bir kız çocuğudur. Kevin, Celia’a karşı hep sert davranır. Onunla daima sert oyunlar oynar. Günün birinde Celia’a karşı oynadığı oyun ise Celia’anın bir gözünü kaybetmesiyle sonuçlanır. Kardeşler arasında var olan problemin bir benzeri Eva ve Franklin arasında da vardır. Yani topyekûn mutsuz bir aile manzarası vardır karşımızda. Bu mutsuz aile ebeveynlerin kararı doğrultusunda parçalanmak istenir. Tam bu karar alındığı sırada Kevin olayı öğrenir ve bu eyleme karşı bir eylemle karşılık vermeye hazırlanır. Kevin’ın ihtiyacı olan, babasının doğum gününde aldığı ok ve bir sürü bisiklet kilididir. Kevin bu ekipmanlarla okuduğu okulda bir katliam gerçekleştirir. Bu katliamda onlarca kişi hayatını kaybeder ve pek çok kişi ağır yaralanır. Ancak bu korkunç katliam bunlarla sınırlı değildir.
Açık bir pencere, pencerenin içeriye aldığı rüzgârın havalandırdığı perde ve pencerenin dışında, bahçeden gelen su sesi. Yavaşça bahçeye doğru çıkan Eva, bahçede âşık olduğu kocasını ve dünyalar kadar sevdiği biricik kızının oklarla vurulmuş cansız bedenlerini görür…
Filmin merkezinde gördüğümüz hep Kevin karakteridir. Tüm hikaye onun yaptıkları ve yapacakları etrafında dönüyor gibidir. Ancak filmin bence asıl kahramanı ve pek çok şeyin sorumlusu biricik Eva’dır. Eva’nın, Kevin’in bebekliğinden itibaren ağlama seslerini bir türlü anlayamaması, bu duruma bir çözüm getirememesi, çözüm adına hiç bir yardım almaması… Yani Kevin’da bebekten itibaren başlayan iletişimsizlik hali hep varola gelmiştir. Böylece Kevin’nın bu iletişim eksikliğine kendince çözümler aramaya başlamıştır. Ne var ki Kevin’ın sadece berbat şeyler yaptığını düşünsekte, Kevin sadece kendini ifade etmiştir.
Kırmızı Renk Hakkında Konuşmalıyız
- Filmin açılışı İspanya’daki domates festivalinin kırmızısıyla başlar.
- Kevin karakterini pek çok kez kırmızı renkli kıyafetler içinde görürüz.
- Katliamdan sonra Eva’nın evine insanlar kırmızı renk boyalarla saldırırlar.
- Kevin Eva’nın haritalarla süslediği hobi odasını kırmızı renkli boyalarla mahveder.
- Kevin ve Eva’nın ilk etkileşimde bulunduklarında, oynadıkları topun rengi kırmızıdır.
- Filmde gün başı gün sonu sık sık gördüğümüz, yanıp sönen çalar saatin rakamları kırmızı renklidir.
- Katliamdan sonra Eva, yeni bir hayata ilk adım attığında iş başvurusunda oturduğu koltuk kırmızıdır.
- Filmde pek çok sahnenin, plan-atmosfer rengi olarak kırmızı renk seçilmiştir.
Kırmızı rengin yönetmen tarafından, filmin başından sonuna kadar sık sık kullanılmasının sebeplerinden biri; filmin sonunda gerçekleşecek olan olaya karşı, bir nevi seyirciyi hazırlamaktır. Aynı zamanda Eva’nın hayatında baştan sona yer alan bu renk Kevin’ı temsil etmektedir. Kırmızı renk Eva için korkunç sınavın temsilidir.
Bu renk filmin sonunda gerçekleşecek olan katliamın kırmızısıdır.