Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali‘nde verilecek onur ve emek ödüllerinin sahipleri açıklandı! Festival kapsamında düzenlenecek törenlerde Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülleri Zuhal Olcay ve Zülfü Livaneli’ye; Orhan Kemal Emek Ödülleri ise Derya Ergün ve Erdoğan Engin’e takdim edilecek.
Türk sinemasının önemli gündemlerinden birini yaratan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, ustaları unutmuyor. Bu yıl 26. kez düzenlenen festivalin Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülleri ve Orhan Kemal Emek Ödülleri’nin takdim edileceği birbirinden değerli isimler açıklandı. Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülleri; bu yıl oyuncu ve müzisyen Zuhal Olcay ile yönetmen, yazar, senarist, besteci Zülfü Livaneli‘ye veriliyor. İki usta isme ödülleri, 28 Eylül 2019 Cumartesi akşamı gerçekleşecek Altın Koza Ödül Töreni’nde takdim edilecek. Festivalde bu yıl ilk kez düzenlenen Orhan Kemal Emek Ödülleri ise görüntü yönetmeni Erdoğan Engin ve makyaj sanatçısı Derya Ergün‘e veriliyor. Orhan Kemal Emek Ödülleri, 23 Eylül 2019 Pazartesi akşamı düzenlenecek açılış toplantısında sahiplerine takdim edilecek.
23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde bu yıl filmler; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film Yarışması olmak üzere toplam 4 kategoride yarışacak. Yarışma kategorisi dışında Uluslararası Uzun Metraj Film gösterimleri de gerçekleştirilecek. Sinemaseverlerin merakla beklediği Altın Koza Ödülleri ise 28 Eylül 2019 Cumartesi gecesi düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.
Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülleri Sahipleri
Zuhal Olcay
Zuhal Olcay, 1957 yılında Üsküdar’da doğdu. Konservatuarda piyano öğretmeni olan teyzesi vesilesi ile Ankara’ya giderek tiyatro eğitimi aldı. 1976 yılında Ankara Devlet Konservatuarı yüksek bölümünü bitirdi. Bir sene Londra’da eğitim gördü. İlk televizyon deneyimini Reşat Nuri Güntekin’in kitabından uyarlanan “Sönmüş Ocak” (1980) dizisi ile yaşadı. “Mart” (1986) adlı oyunundaki Nina rolüyle Avni Dilligil Tiyatro ödülünü, “Balkon” oyunundaki (1988) Irma rolüyle de Ankara Sanat Ödülü’nü kazandı. “Sahte Cennete Veda” (1989) filmindeki rolüyle Almanya’da gerçekleştirilen Altın Film Şeridi Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Bu ödül uluslararası alanda tanınmasını sağladı.
1999 yılında Haluk Bilginer ile birlikte Oyun Atölyesi’ni kurdu. Tiyatroda sergilenen ilk oyun “Dolu Düşün Boş Konuş”taki rolüyle Afife Jale Ödülleri’nde En İyi Komedi Kadın Oyuncusu ödülünün sahibi oldu. 1989 yılında “Evita” (1989) müzikalindeki başarılı performansının ardından şarkıcılık kariyeri başladı. Yedi adet albüm çıkardı. Sanat hayatına oyunculuk ve şarkıcılık yaparak devam ediyor.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli, 20 Haziran 1944 yılında Konya’nın Ilgın ilçesinde doğdu. İlkokula Ankara Maarif Koleji’nde başladı. Ankara Cumhuriyet Lisesi’nden mezun oldu. 1972 yılında İsveç’e gitti. İlk plağını 1973 yılında Belçika’da yaptı. 1974-1975 yılları arasında Stockholm Birkagorden Müzik Yüksek Okulu’nda müzik eğitimi aldı. 1977’de “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” ve “Merhaba” adlarıyla tek saz kullandığı plaklar yaptı. Bunları 1978’da “Nazım Türküsü”, 1979’da “Atlının Türküsü” çalışmaları izledi.
Sinemaya, Tunç Okan’ın İsveç’te çektiği “Otobüs” (1974) filminin müziklerini düzenleyerek başladı. Bu filmi, “Sürü” (1978), “Hazal” (1981), “Yılanı Öldürseler” (1981) gibi filmlerin müzikleri takip etti. 1982 yılında “Yol” filminin müziklerini yaptı. 1978 yılında “Sürü” filminin müziğiyle Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) En İyi Özgün Müzik, 1982 yılında “Yılanı Öldürseler” filminin müzikleriyle de Ankara Sanatevi En İyi Özgün Müzik ödüllerini kazandı.
1987 yılında Yaşar Kemal’in aynı adlı romanından uyarladığı “Yer Demir Gök Bakır” filmiyle yönetmenliğe başladı. Film, içerikten çok biçimsellik, mekân derinliği, renkler ve şiirsel kar görüntüleri ile dikkat çekti. 1988 yılında senaryosunu kendisinin kaleme aldığı “Sis” filmi ile ikinci yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi. Film, 26. Antalya Film Festivali’nde En İyi 2. Film, Akdeniz Film Festivali’nde Büyük Ödül ve Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü gibi ödüllere layık görüldü. “Sis”i 1993 yılında, senaryosunu Zeynep Avcı ile birlikte yazdığı “Şahmaran” takip etti.
Sabah, Milliyet ve Vatan gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Edebiyat alanında da ürünler veren yönetmen son olarak, 2010 yılında senaryosunu yine kendisinin yazdığı ve Atatürk’ün son iki saatini perdeye aktardığı “Veda” filmi ile izleyiciyle buluştu.
Orhan Kemal Emek Ödülleri Sahipleri
Erdoğan Engin
1946 doğumlu Erdoğan Engin, Yeşilçam Sinema’sında “siyah beyaz filmler dönemi”nin ünlü görüntü yönetmenlerinden Cahit Engin’in oğludur. 1970’lerin başında yapımcı – yönetmen Ertem Eğilmez ve Şerif Gören’le çalışmaya başladı. Ertem Eğilmez’in Arzu Film Şirketi’nde “Tatlı Dillim”, “Oh Olsun”, ve “Yalancı Yarim” adlı filmlerin görüntü yönetmenliğini yaptı.
1973 yılında Ertem Eğilmez’in çektiği, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kahraman Kral ve Adile Naşit’in oynadığı “Canım Kardeşim” adlı filmle 5. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Görüntü Yönetmeni seçilerek, sinema yaşamının ilk ödülünü kazandı.
1976 ve 1993 yılları arasında “Deprem”, “Yol”, “Derman”, “Kurbağalar” ve “Amerikalı” filmlerinde Şerif Gören ile birlikte çalıştı. Yine bu dönemde Zeki Ökten’in “Çöpçüler Kralı”, Atıf Yılmaz’ın “Kibar Feyzo”su, Engin Ayça’nın “Bez Bebek”i gibi Türk Sineması’na damgasını vurmuş filmlerde görüntü yönetmenliği yaptı.
Derya Ergün
Derya Ergün, meslek hayatına 1977 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda başladı. Sonrasında ise İstanbul Devlet Opera Balesi’nde devam ettirip bu kurumdan emekli oldu. Ankara Devlet Tiyatrosu öncesinde ilk eğitimini, konservatuarın makyaj bölümünde aldı. Türkiye’den sonra yurtdışı eğitim süreci başladı ve bu süreç Avusturya Viyana Balesi, İngiltere, Almanya başta olmak üzere birçok ülkedeki kozmetik ve special effect makyaj eğitimleri olmak üzere sayısız programlarla devam etti.
Başarının sırrının yılmadan çalışmak ve eğitimden geçtiğine olan inancıyla her yıl İngiltere’de yapılan Make-Up Artists Trade Show’lara katılarak mesleki bilgisini güncel tutmaya çalıştı ve halen de uluslararası birçok workshop programlarına katılmaya devam etmekte.
Makyaj konusundaki yeteneği sadece güzelleştirici makyaj değil aynı zamanda special effect, tipleme, body painting ve peruka konusunda da olduğu için çalıştığı projeler de çeşitlilik göstermekte. Onu sektörde lider konuma getiren en önemli özelliği de budur. Birçok projede yaptığı makyajların yanında sadece MUA kimliği ile değil aynı zamanda süpervisor olarak da tasarım makyajlarında görev aldı.
Çalıştığı projeler arasında sinema filmleri, televizyon dizi ve programları, reklamlar ve sahne şovları bulunmakta. Birçok projelerin yanında farklı zamanlarda yaptığı iş birlikleri ile de açtığı okullarda eğitimler verdi. Derya Ergün, Make-up Akademi olarak açılan bu okullar arasında Kryolan ile yaptığı iş birliği onun için çok önemlidir. Kendi okulu dışında aynı zamanda üniversitelerde de verdiği eğitimler sektörde Senior Makeup Artist olarak anılmasını sağladı.
Gerek yurtiçi gerekse yurtdışında birçok projeye başarılı makyaj uygulamaları ile imza atmasının yanında yurtdışında aldığı mesleki eğitimlerle yeteneğini birleştirip, makyaj konusunda Türkiye’de bir marka olmanın gurunu yaşamaktadır. Ergün Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli ve en başarılı makyaj sanatçısı olarak çalışıyor ve tanınıyor olmasının yanında eğitim verdiği yüzlerce öğrencisiyle sektöre makyaj sanatçısı yetiştirmeye devam ediyor.