Burak Çevik’in yönettiği ve dünya prömiyerini yaptığı Berlinale’de ayakta alkışlanan ‘Aidiyet’, şimdi de Amerika’ya gidiyor ve sinemanın geleceğini biçimlendiren yönetmenlerin davet edildiği New Directors/New Films seçkisinde New Yorklu sinemaseverlerle buluşuyor. Modern sanat müzesi MoMA ve Film Society of Lincoln Center’ın ortaklığında düzenlenen ve yarım asırlık tarihi boyunca bugünün bir çok usta sinemacısına keşif alanı sağlayan New Directors/New Films, 27 Mart-7 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek ve ‘Aidiyet’, dünyanın dört bir yanından sadece 24 uzun metraj filmin davet edildiği festivalde, Türkiye sinemasını temsil edecek.
Geçtiğimiz hafta dünya prömiyerini yaptığı 69. Berlin Film Festivali’nde ayakta alkışlanan Burak Çevik filmi ‘Aidiyet’, şimdi de Amerika prömiyerini yapmak için New York’a gidiyor. Dünyanın en önemli modern sanat müzesi MoMA ve 1969’dan beri bağımsız sinemanın en önemli destekçilerinden Film Society of Lincoln Center’ın ortaklaşa düzenlediği 48. New Directors/New Films’de gösterilecek olan ‘Aidiyet’, New York’ta Türkiye sinemasını temsil edecek.
New Directors/New Films, yarım asırlık tarihi boyunca, Pedro Almodovar, Chantal Akerman, Yorgos Lantimos, Christopher Nolan, Shirin Neshat gibi bugünün usta isimlerinin ilk ya da ikinci filmlerinin Amerika galalarına ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor ve sanat formunu yeniden şekillendiren filmleri bir araya getiren seçkisiyle, genç sinemacılar için en önemli keşif alanlarından biri sayılıyor.
48. New Directors/New Films, 27 Mart-7 Nisan tarihleri arasında A.B.D.’nin New York şehrinde düzenlenecek. (Ayrıntılı bilgi için: filmlinc.org/daily/complete-lineup-announced-for-48th-annual-new-directors-new-films/)
Bir yol ve aşk filmi
Burak Çevik’in, 15 yıl önce İstanbul’da gerçekleşmiş bir cinayetin mahkeme kayıtlarından yola çıkarak ve kişisel hafızalarına dayanarak yazıp yönettiği ‘Aidiyet’, suç filmi olduğu kadar bir yol ve aşk filmi olma özelliği de taşıyor. Çevik’in anneannesinin öldürülme hikâyesini zanlının polis karakolunda verdiği ifade eşliğinde ve kimseyi yargılamadan, topoğrafik gözlemle anlattığı ‘Aidiyet’, mekanların belleğinde dolanıyor ve aynı zamanda da sinemanın türleri arasında geçişler yapıyor.
İlk kısasını 17 yaşında çekti
1993’te dünyaya geldi. Şişli Terakki Lisesi’nde okurken çekmeye başladığı kısa filmler bir çok festivalde gösterildi ve ödüller kazandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Sinema Bölümü’nden mezun oldu. Üniversitede başlayan film gösterme deneyimlerini Fol Sinema adlı film platformuna dönüştüren Çevik, 2016 yılında !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin “Başka Haller” bölümünün, 2017 yılında ise İstanbul Film Festivali’nin “Işığın Peşinde” bölümünün küratörlüğünü yaptı. İlk uzun metraj filmi ‘Tuzdan Kaide’ (2018), dünya galasını Berlin Film Festivali’nde yaptı ve festivalin Forum bölümünde yarıştı. Yenilikçi sinema diliyle büyük övgüler toplayan Çevik, ikinci filmi ‘Aidiyet’ ile bir kez daha Berlin Film Festivali’nin Forum bölümüne kabul edilerek önemli bir başarıya imza attı. ‘Aidiyet’, Türkiye’de 2019 yılı sonunda gösterime girecek.
Aidiyet
2019, Türkiye-Kanada-Fransa, 73′
Yönetmen: Burak Çevik
Senaryo: Burak Çevik
Oyuncular: Eylül Su Sapan, Çağlar Yalçınkaya
Yapımcı: Selman Nacar, Burak Çevik
Ortak Yapımcılar: Kerem Ayan (Fransa), Mustafa Uzuner (Acéphale – Kanada)
Destekçi Yapımcı: Feride Çiçekoğlu
Kurgu: Ali Aga, Burak Çevik
Görüntü Yönetmeni: Barış Aygen
Sanat Yönetmeni: Dilşad Aladağ
Müzik: Mine Pakel
Yardımcı Yönetmen: Ozan Yoleri
Ses Kayıt: Ahmet Gürbüz
Renk Düzenleme: Sertaç Toksöz
Ses Tasarımı ve Miksaj: Yalın Özgencil
Afiş ve Jenerik Tasarımı: Dilşad Aladağ
Konu: 2003’ün Aralık ayında, İstanbul’un banliyö mahallerinin birinde yaşayan 55 yaşındaki bir kadın, evine giren bir yabancı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Cinayete ilişkin yürütülen soruşturma sonucu, maktulün kızı ve kızının sevgilisi göz altına alındı. Dava 2007 yılında sonlandığında, mahkeme ikisini de müebbet hapis cezasına çarptırdı. Aidiyet, 15 yıl sonra bu kriminal vakanın mekânlarını takip ederek cinayeti işleyen zanlının polis karakolunda verdiği ifade eşliğinde topoğrafik bir gözlem yapıyor ve ardından çiftin ilk tanıştığı geceye odaklanıyor.